cengiz han`i hepimiz taniriz 
ama su dizelerini cok az kisi bilir:

bir civi kayboldugu icin bir nal kayboldu
bir nal kayboldugu icin bir at kayboldu
bir at kayboldugu icin bir atli kayboldu
bir atli kayboldugu icin bir haber kayboldu
bir haber kayboldugu icin bir savas kaybedildi
ve bir savas kaybedildigi icin bir krallik yokoldu...

Tahtravalliden ilk kim kalkarsa yırtar,

Öbürünün kıçı yere vurur.

“yaşamın en önemli özelliği insanlar konusunda sürekli yanılmaktir" 

budala - fyodor dostoyevski

Günlük tutmamış olabilirsiniz ama yazma kafasına bir kere girdiniz mi bir daha bırakamazsınız. hatta bi süre sonra canınız konuşmak bile istemez, sustuklarınız sizi yazmaya teşvik eder..

bi küfür etme biçimi olarak: GÖRÜLDÜ.

d  ü  z  e  n


b  ö  y  l  e


a  r  t  ı  k


s  ö  y  l  e  n  m  e

yüzbin kere hayır!

gör?

benim acılarımı, travmalarımı, kusurlarımı, kötü huylarımı, iyi yanlarımı, şefkatimi, sevmeyi nasıl sevdiğimi görebiliyor musun? Görmek istiyor musun?

Eğer görürsen ellerim elini sımsıkı tutacak, gözlerim en güzel sana gülecek. Biliyorum.

Beni gör.

Diğerlerinden başka. Diğerlerinden gerçek. Diğerlerinden uzak.

Beni gerçekten gördüğünde seversen.

O yolu sonsuza kadar yürürüz. Biliyorum.

insanoglu cebi delik bi dilenci!

'Hüzünlü' Tarlabaşı

Tarlabaşı, 1535′te Fransızlarla başlayan ülkelerarası elçilik bulundurma uygulaması sonucunda Beyoğlu’na yerleşen sefaretlerde çalışan üst düzey yöneticilerin ve bunlara ek olarak Beyoğlu’nda yaşayan levantenlerin ve gayrimüslimlerin işyeri ve konutlarında çalışanların konut alanı olarak kurulmuş.

"Tarlabaşı bir çamur gibidir. ona dokunmamalısınız. yoksa elinize yapışıp kalır, size bulaşır çıkmaz."

Kaynak: http://www.boredpanda.org/istanbul-tarlabasi/

WCID Sometimes?

Kasım’da Aşkın Başka Olmamasının Nedenleri:

Çünkü “Kasım’da aşk başkadır” aforizması, aslında “Sweet November” filminin yanlış çevirisinden doğmuştur.

Çünkü imkansız ya da sonsuz aşk diye bir şey yok, faturalar var.

Çünkü asıl Mart’ta aşk başkadır.

Çünkü neyin aşkı, neyin başkalığı, hava soğuk ve yine AVM’ye doluşacaksınız.

Çünkü Kasım.. :(

Lipogram Nedir: Alfabedeki En Çok Kullanılan Harfi Görmezden Gelmek

Ege’deki komşumuzun dedelerinden gelen bir huy, bir yetenek, bir bullshit.

Lipogram:
Sözü geçen konsept, diğer bir deyişle disiplin kelimelere oyun etmektir
Örneğin ‘’e’’’yi kesinlikle cümle içinde geçirmeden ciltlerce eser verebilmektir.

Bu teknik müzikte de meşhur. Örneğin bu tekniği seven besteciler ”do”suz ”mi”siz ”re”siz eserler bestelerler.

illustrationsss from fm365

Henry Ford’un Enzo Ferrari’nin bujilerini yaktığı ayar

Henry Ford, Ferrari’yi satın alacaktır. Enzo Ferrari, Formula 1 yarış ekibinin kendinde kalacağını ve operasyonunu da kendisini yöneteceğini söyler. Bunun üzerine Ford, GT40′ı üretir; Formula 1′e katılır ve birinci olur ve GT 40′ın üretimini durdurur. Ardından şu efsane cümleyi kurar: “Biz istersek Formula 1′i de domine ederiz”

Tanışalım.

Aaaah tabi ya anımsayamadım birden özür dilerim. Siz de onlardansınız işte. Ben bi an farklısınız sanmıştım. kim mi? Hah anlatayım siz ve sizin gibiler işte.

Hani böyle gerçekten çok seviyor gibi davranırsınız başta. Elimizi sımsıkı tutar, hiç gitmeyecek gibi planlar yaptırırsınız. ‘Ben hep yanında olacağım’ gibi derinliğini bilmediğiniz cümleler kurar, sonra onların içinde boğulursunuz. Hayatınızda her şey bir kenara ‘bir insanı sevmek’ duygusuyla tanışmadan her kadına en çok onu sevdiğinizi söylersiniz.

Sonra hırslarınıza yenik düşer, adını aşk koyarsınız. Güzel bir söz söylemekten aciz hale gelir, söylerseniz karşınızdaki şımaracak sanırsınız.

Karşınızdaki size köpek gibi sadıkken sürekli şüphe duyarsınız. Kendi aklınızdan geçen şeytanlıkları ona iteler, içinizi rahatlatmaya çalışırsınız. Karşınızdaki sadece durur ve izler delirmiş halinizi. Sakinleyin diye bekler, anlamazsınız.

Bir kez gelip sarılsanız bitecek olan dertleri düğüm eder, iki tarafı da boğarsınız.

Ayrılırsınız. Karşınızdaki hala sakindir. Ayrılmanıza rağmen başkasıyla hiçbir teması yoktur ama siz kesin birisi var deyip kendinizi kandırırsınız. Kendi kurduğunuz hayale inanıp, öyle yaşarsınız. Sonra içinizdeki intikam duygusuyla ayrılır ayrılmaz sağa sola saldırırsınız. Basit kadınların peşinde koşar, aranırsınız. ‘Ayrıldık ama biz yaa’ cümlesinin arkasına sığınır, söylediğiniz tüm sevgi sözlerini denize dökersiniz. pardon sevgi mi dedim? Özür dilerim.

Karşınızdaki biraz üzgün, biraz kırgın ve nihayetinde onlardan olduğunuzu anlamış bir hüzünle sizi izler.

ve ‘siz’ der. Siz bayım. Ne istediğinizi bilmeden insanların hayatından çalanlarsınız.

Siz, içini dolduramadığı sözleri herkese söyleyenlerdensiniz.

Siz, nefret ve hırs duygusunu bünyenizde barındıracak kadar kötü insanlarsınız.

Ben yokum.

Ben sizin yanınızda olmayacağım.

İşte şimdi tanıştık, 

ve ben de sizden birini daha hayatımdan çıkardığıma çok memnun oldum.

sanırım,..
biz ikimiz birden..
yalancıymışız..

Alkol Yasağıyla Beraber Başımıza Gelecek 18 Kaçınılmaz Durum

Saatinize baktınız. Saat 21.54.

En yakın Tekel Bayi geliyor aklınıza. Yakın mı? Değil. Market? Yok. Minimum 10 dakikalık koşu mesafesi.

Mutfağa koşuyorsunuz, buzdolabını açıyorsunuz. Mutfak dolaplarını karıştırmaya başlıyorsunuz. Yok. Orada da yok.

Saat 22.01 oldu bile.

Geç kaldınız.

Peki bu yeni dönemde başımıza neler gelecek? Karaborsa? Tekel dostlukları? Konsept partiler? Hangi duygulara gark olacağız?

Gece 22.00′dan sonra alkol yasağı neler getirir?
Karaborsa büyür, takas usülü vodka alışverişi yapılır (örn: bir vodka shot’a iki çokomel)

IV. Murat zamanı hatırlanır, yer altında konsept partiler verilir. 

(alkolception, bir nevi sonsuz döngü paradoksu)

Tekel sahibi ile “farklı” dostluklar kurulur, “ne veriyim abime” esprisi mezenin kralı olur.

Sevgilinden ayrıldın, tekele uğradın. Tekel sana ayran uzatıyor. Nasıl?

Alkol stoklama dönemi başlar..

Evde alkol yapımı başlar, ‘gereksiz’ yere üretkenliğimiz artar.

Dışarıda alkol tüketimi tavan yapar..

kolonya içecek halimiz yok herhalde!

neyse, afiyet olsun o vakit...