kusur bazen..

Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından korkuyormuş ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş. Ona nasıl yaklaşması gerektiğinden emin değilmiş. Bu durumu konuşmak için aile doktorunu aramış; doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş.
"Yapacağın şey şu, karından 40 adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana kadar aynı şeyi tekrarla"
O akşam karısı mutfakta akşam yemeğini hazırlarken adam işlemi uygulamaya koymuş. 40 adım uzaklıktan karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş "Hayatım bu akşam yemekte ne var?" 
Cevap yok Mutfağa biraz yaklaşmış. Mesafeyi 30 adıma indirmiş ve soruyu tekrarlamış "Hayatım bu akşam yemekte ne var?"
Gene cevap yok Mutfağa biraz daha yaklaşmış, mesafe 20 adım ve tekrar sormuş "Hayatım bu akşam yemekte ne var?" Hala cevap yok 
Adam mutfağın kapısına gelmiş artık mesafe iyice azalmış ve soruyu tekrarlamış 
"Hayatım bu akşam yemekte ne var?" Gene cevap alamamış. Bu sefer karısına iyice yaklaşmış ve aynı soruyu tekrar sormuş "Hayatım bu akşam yemekte ne var?" 
"Hayatım beşinci kez söylüyorum, tavuk"

Kusur bazen kendimizden kaynaklanır. O yüzden bakmak ve görmek arasındaki farkı bilerek hayatın içinde var olalım..

Eski BBP Genel Başkanı Yalçın TOPÇU'nun seçim hükümetinde BAKAN yapıldığını okudum şimdi de...Muhsin Başkanın öldürülmesindeki kat kat perdeler geldi aklıma..

YENİ KABİNE

Başbakan: Ahmet Davutoğlu

Dışişleri Bakanı: Feridun Sinirlioğlu

Ekonomi Bakanı: Nihat Zeybekci

Orman ve Su İşleri Bakanı: Veysel Eroğlu

Maliye Bakanı: Mehmet Şimşek

AB Bakanı: Ali Haydar Konca

Kalkınma Bakanı: Müslüm Doğan

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Ali Rıza Alaboyun

Milli Savunma Bakanı: Vecdi Gönül

Kültür ve Turizm Bakanı: Yalçın Topçu

Gençlik ve Spor Bakanı: Akif Çağatay Kılıç

Ulaştırma Bakanı: Feridun Bilgin

Milli Eğitim Bakanı: Nabi Avcı

İçişleri Bakanı: Selami Altınok

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: Ahmet Erdem

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı: Ayşen Gürcan

Adalet Bakanı: Kenan İpek

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı: Kudbettin Arzu

Çevre ve Şehircilik Bakanı: İdris Güllüce

Bilim ve Sanayi Bakanı: Fikri Işık

Başbakan Yardımcısı: Cevdet Yılmaz

Başbakan Yardımcısı: Yalçın Akdoğan

Başbakan Yardımcısı: Numan Kurtulmuş

Başbakan Yarfımcısı: Tuğrul Türkeş..

AKP MHP’yi Vurmaya Hazırlanıyor…

Her gün şehit haberi geliyor; her gün bir polis bir asker vuruluyor; her gün polise askere saldırı yapılıyor…

Operasyon?

Operasyon; şehit olduktan sonra, saldırı yapıldıktan sonra, teröristler şehirleri yakıp yıktıktan sonra yapılıyor… Oysaki bu teröristlerin yeri biliniyor; yurt içi ve yurt dışı inleri biliniyor; siyasi örgütü biliniyor ama bunlara operasyon yok!

Yani?

Yani AKP siyaseti polisimizi askerimizi pkk terör örgütüne canlı hedef haline getirdi;pkk vuruyor, biz şehit, sonra operasyon! Aslında sonraki operasyonların da bir anlamı kalmıyor çünkü hepsi çoktan inlerine kaçmış oluyor…
Ya şu sokak çatışmaları? PKK’nın gençlik örgütüymüş YDH, baksanız her il ve ilçede 50 kişi, fazlası yok… Bu 50’şer kişi Yüksekova’yı yakıyor, Cizre’yi yıkıyor, Silopi’nin altını üstüne getiriyor; Diyarbakır’ı karıştırıyor hem de gözler önünde…
YDH denen her grubun içinde taş çatlasa bir tane eğitimli terörist var, o yönetiyor ve yönlendiriyor…
Peki, bunlar eylem öncesinde neden yakalanmıyor?
YDH’den yola çıksanız HDP’ye ulaşırsınız… HDP’den yola çıksanız askeri polisi şehit eden PKK’ya ulaşırsınız ama şu ana kadar hiç böyle bir operasyon yapılmadı, yaptırılmadı!
Aslında bunların her biri başlı başına suç ama kime ne denir?

Peki bu AKP NEDEN Yapıyor tüm bunları?

AKP siyaseti PKK eliyle hem Doğu ve Güneydoğu’yu ateşe atıyor hem de asker ve polisin şehit olmasına yol açıyor. Bakın Doğu’daki halkın haline; sokağa çıkamaz oldu; işyerini açamaz oldu; ticaret yapamaz oldu; terörün şiddeti karşısında erimeye başladı…
1 Kasım’da seçimler var. Doğu’da yaşayan insanlar “Aman şu AKP’ye oy vereyim de süreç işlesin, barış huzur gelsin” demeye başladı…
Peki ya HDP?
HDP için Doğu’da sorun yok; AKP’nin çözüm ortağı olduğu için oy sorunu da yok; oyları AKP’nin verdiği ölçüde paylaşacaklar zaten diğer partiler yok! Halkın iradesi şu an AKP’nin, HDP’nin ve onun ardında PKK’nın elinde…
Yani?
Yani AKP operasyonun birinci aşaması tamam…
Gelelim asıl ikinci ve son aşamaya…
AKP siyasetinin PKK eliyle yarattığı şiddet polisi ve askeri vurdu; her gün şehit!
AKP’nin şehitler üzerinden Batı’da yaşayan halka verdiği mesaj şu: “Bakın terörle mücadele ediyorum. Bombalıyorum ama terör bitmiyor yine şehit.. Eğer ki MHP’ye terörle mücadele etsin diye oy verirseniz işte başınıza gelecekler bunlar; her gün şehit! Ama ben çözüm sürecinde kararlıyım, ben bu işi silahları susturup çözerim.”
Yani?
Yani “MHP’ye oy verirseniz şehit, AKP’ye oy verirseniz barış, huzur ve çözüm” diyor AKP…
Ve operasyonun son aşaması da bu; MHP’yi şehitler üzerinden vurmak ve milliyetçi oyları AKP’ye yönlendirmek!
Peki ya CHP?
CHP 7 Haziran seçiminde yanlış ata oynadı, “HDP barajı aşarsa AKP düşer” deyip kendi oylarını dahi HDP’ye yönlendirdi bilerek ya da bilmeden.
CHP köklü parti; yüzde 25’i her halde aşar ama iktidar olabilecek tırmanışı sağlaması zor, hatta imkansız…
Yani?
Yani AKP için hedef: MHP, CHP değil!
MHP’nin yüzde 20’yi de yüzde 30’u da aşacak potansiyel halk desteği var. Zaten bu nedenle AKP MHP’yi hedef seçti ve canevinden vurmaya hazırlanıyor;şehitlerimiz üzerinden siyaset yaparak MHP’yi kamuoyuna “potansiyel tehdit” gibi göstermek çabası içerisinde…
Merhum Alparsan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş’in bir nevi AKP’ye transferi bu AKP operasyonun bir parçasıydı, başarıldı. Düşünseniz MHP Genel Başkan Yardımcı şu an AKP Genel Başkanı’nın Yardımcısı oldu; halk ne der bu işe!
Ne yapmalı?
En başta MHP Yönetimi Türk Milleti’ne çözüm sunmalı; dağdakilerin işi kolay, asıl olan yerdekiler ve dağdakileri yönetenler, MHP bu temelde bir projeyi halka sunmalı.
MHP Yönetimi terörle mücadele deyince kamuoyunda oluşan “hep şehit hep şehit” algısını silmeli, kısa vadede bir huzur ortamı sağlayabileceği konusunda halkı ikna etmeli.
Ama en önemlisi devlet; Doğu ve Güneydoğu’da devlet güç ve otoritesi bir daha eksilmemek üzere tesis edilirken, halkın mevcut sorunlarına çözüm getirecek ve nefes aldıracak proje üretmeli ve halkı yine ikna etmeli.
Öte yandan…
Sinan Ogan var, küskünler var, BBP var, Saadet Partisi var, HEPAR var…
MHP ittifak zemini hazırlamalı bu AKP-HDP-PKK siyasetine karşı…
Nihai noktada MHP, CHP ile olası bir ittifaka da kapı aralamalı…

Milliyetçi Hareket Partisi ardında büyük halk desteği olan köklü bir partidir.

Bu büyük halk desteği siyasi güce dönüştürülememişse eğer şimdiye kadar, bu Türk Milleti’nin milliyetçi olmadığından değil, yanlış yönetim politikaları ve uygulamaları yüzündendir.

Eğer ki Devlet Bahçeli “ben tek başıma iktidar olurum” diyerek “tek başına yola çıkarsa”, korkarım sükutu hayale uğrayacaktır.

Türk Milleti, Türk Yurdu ve Cumhuriyeti’nin varlığı ve bekası hepimiz için milli bir davadır.

Şahıslardan vazgeçilebilir ama davadan asla..

sarızeybek.

sevgili bugün :)

Yarın da kendini bana getirir misin?

çok teşekkürler.

scent of a woman - tango scene

Hayatım boyunca bacakları değil, elleri boynuma dolanan bir kadın aradım.
Scent of a woman - Al Pacino



Out of order, i'll show you out of order! you don't know what out of order is mr. trask! i'd show you but i'm too old, i'm too tired, and i'm too fuckin' blind. if i were the man i was five years ago i'd take a flame-thrower to this place. out of order, who the hell do you think you're talking to? i've been around you know? there was a time i could see. and i have seen, boys like these, younger than these, their arms torn out, their legs ripped off. but there isn't nothin' like the sight of an amputated spirit, there is no prosthetic for that. you think you're merely sending this splendid foot-soldier back home to oregon with his tail between his legs but i say that you are executing his soul. and why? because he's not a baird man. baird men, you hurt this boy, you're going to be baird bums, the lot of ya. and harry, jimmy, trent, wherever you are out there, fuck you too..

Koparılan bir çiçeği suya koymak kadar gereksizdir kırılan bir kalbe sunulan özür..