[ˈsʊ.iː ˈɡɛnɛrɪs]) has a meaning "of its own kind/genus" and hence "unique in its characteristics".
The term is widely used to refer to (1) philosophy, when a concept is not available; (2) biology, when a species does not fit into a genus which includes other species; (3) law, when a special and unique interpretation of a case or authority is found to be necessary; (4) politics and societal norms, where there is no real authority perceived.
mevsim yaz.. balkonda ayakta durmuş erik yiyor, çekirdeklerini de karşımdaki bahçeye fırlatıyordum geçen pazar.Diğer elimde de kulaklık takılmadığında sesi dışarı veren mp3'üm var..
bunu öyle bir miskinlikle o kadar uzun süre devam ettirmişim ki, bir süre sonra el değiştirip erik yediğimde çekirdeği atacağıma mp3'ü fırlattım.. o müzik sesinin hızla uzaklaşmasının nasıl hissettirdiğini anlatamam.
"Biz bu savaşı kazanamayız Panzo. " dedi midillisinin yanında yürüyen Don Kişot. Büyük büyük büyük dedesi gibi bir atı tercih etmemişti. Ama neden bir midilliyi tercih ettiği ve neden midillisinin yanında yürüdüğünü kimse bilmiyordu. Bu halde bir gökdelenin önünde oluşabilecek en garip görüntüyü oluşturdular. . Bir soytarı, sevimli bir Midilli ve kendini şövalye sanmaktan uzun süre vazgeçmiş olan Don Kişot. Amaçları gökdelene savaş açmaktı. Ama her zamanki gibi yanlış yolu seçmişlerdi. Gökdelenler yerden devrilmek için fazla yüksektiler ve ellerindeki tek silah, ucu körelmiş bir kurşun kalemdi. İşler Don Kişot için hiç iyi gitmiyordu. Belki de bu işten vazgeçmeliydi. Evet evet. Vazgeçmek bu zamanda yapılabilecek en doğru şeydi. Herkes bir şeylerden vazgeçiyordu çünkü. O neden geçmesindi. Öyle yaptı..
"Vazgeçiyoruz Panzo. Bu savaş bizim değil. Ve asla kazanamayacağız. Sadece aptallar kazanamayacağı bir mücadeleye devam eder." dedi.. "Aptallar ve gerçekten inananlar." "İnanmak dahil değil Panzo. İnanarak başkasının olan şeyleri ele geçiremezsin.. Bu seni haklı kalmaz. Bu seni ancak hırsız kılar. Ve ben Panzo bir hırsız değilim ve asla olmadım. Şimdi siz gidin ve beni yuvarlağın birinci köşesinde bekleyin. Benim biraz daha işim var." dedi. Gitmek istemeseler de, göndermek istemese de ikisini de kovdu. Bir süre kör bir kalemle nasıl yazacağını düşündü. O sırada oradan geçen İspanyol bir beyefendiden yardım istedi. Yazar olan bu beyefendide aradığı şeyi buldu ve kısa sürede kalemini sivriltti. Artık nerdeyse hazırdı. Garip görüntüsüne aldırmadan danışmada karşılaştığı görevliyi kolayca alt ederek asansöre yöneldi. Binalar yükseldikçe insanlık alçalıyordu. 300 metrelik binanın en tepesine çıktığında bütün şehri ayakları altında görebiliyordu. Ama bu ona özgür olmaktan çok tutsak olma hissini aşılıyordu. Birkaç şarkılık beklemeden sonra Don Kişot kendini gökdelenin tepesinden serbes düşüşe geçen bir hayal gibi bıraktı..
CHP'nin 'Terör Soruşturulsun' Önergesi AKP ve MHP Oylarıyla NEDEN Reddedildi?
29 Temmuz günü CHP’nin çağrısıyla olağanüstü toplanan TBMM’de "terör olaylarıyla ilgili " meclis araştırması açılması ve meclis komisyonu kurulması oylandı. Açık oylama sonucunda önerge reddedildi..
TBMM Genel Kurulu, CHP'nin talebi üzerine saat 15.00'te olağanüstü toplanarak, "Toplumsal barışı tehdit eden artan terör olaylarının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önerge"yi görüştü.
Hükümet adına Bülent Arınç, HDP adına Osman Baydemir, CHP adına Murat Özçelik,MHP adına Ümit Özdağ, AK Parti adına da Ahmet Aydın konuştu.
Önerge sahibi CHP'li Levent Gök de söz alarak vekilleri sağduyuya çağırdı.
AK Parti ve MHP'li vekiller 'Hayır' dedi
Dört partinin de temsilcilerinin konuşmalarının ardından TBMM Başkan Vekili Pavey oylamaya geçti. Açık oylama sonucunda TBMM’de "terör olaylarıyla ilgili " meclis araştırması açılması ve meclis komisyonu kurulması reddedildi.
Oylamada genel olarak CHP ve HDP'li vekiller evet oyu verirken, AK Parti ve MHP'li vekiller 'hayır' oyu kullandı.
MHP'li Özdağ: "Çıkar yol Doğu’yu PKK’nın elinden almaktadır"
MHP adına konuşan Ümit Özdağ, şehit edilen asker ve polisleri hatırlatarak, HDP adına konuşan Osman Baydemir'in sözlerine tepki gösterdi; "Siz köy korucularının ailelerine çatışmasızlığı anlatın, bakalım ne anlatıyorsunuz" dedi.
"Çıkar yol Doğu’yu PKK’nın elinden almaktadır. Yere düşen devleti ayağa kaldırmaktır" diyen Özdağ, "Askerlerimiz PKK’yı vurmaya devam ederken, Erdoğan süreç bitti derken,Davutoğlu ise devam ediyor diyor" diye konuştu.
"Müzakere gibi bir çözüme devam edersiniz muhatabınız PKK olacaktır" diyen Özdağ, "Çıkar yol terörle mücadele stratejisinin benimsenmesidir" görüşünü savundu.
MHP olarak AK Parti'nin 2011'e kadar Suriye politikasını desteklediklerini söyleyen Özdağ, "2012’de bunu terk ettiniz, Esed rejimini devirme politikasına başladınız. Suriye gibi ülkelerde rejim yıkılırsa devlet de yıkılıyor. Cihatçı gruplar Türkiye’yi merkez haline getirdiler" dedi.
"PKK’nın ele geçirdiği yerlerde bir temizlik de yaptığını görüyoruz" diyen MHP'li Özdağ, "MHP, Türkmen kardeşlerinin arkalarındadır. MHP’nin PKK ile siyasi kuruluşa karşı aldığı tavır, HDP’ye oy veren seçmeni yok sayma gibi yorumlanmaktadır. Kürtler ve Zazalar bizim öz kardeşimizdir. Müzakereler sürecinde PKK yandaşı örgütlerin büyük bir meşruluk kazandıklarını görüyoruz" şeklinde konuştu..
Gerçekten ilgi duyanlar, merak edenler için..
MHP neden akp ile birlikte hareket ediyor?
MHP sağ parti olmakla birlikte, sağ-sol kavramları artık anlamını yitirdi. MHP ile akp'nin ortak bir noktası yok aslında. yalnız insanların kafaları kavramlar gibi değil. 30 yıl önce öğrendiklerini bugün de var zannedebiliyorlar. bu da önyargıya yol açıyor. MHP akp ile birlikte hareket etmiyor. buna dair en küçük bir demeç yok, ima yok.
MHP akp'nin can simidi mi?
Siyasette en önemli şey algıyı yaratmak. MHP parti olarak iletişim konusunda zayıf. çünkü sermayesi bu tip işleri yönetmeye yetmiyor. MHP'nin kendi ideolojisi var. baktığınız zaman başına buyruk bir parti. kimi zaman chp ile aynı çizgide görünüyor, kimi zaman akp ile. bu da partinin gerçek anlamda bildiğini okumasından kaynaklanıyor.
MHP algıyı neden yönetemiyor?
Bir kere seçmen tabanı varlıklı değil. Elinde medya grupları, holdingler yok. Sesini istediği şekilde duyuramıyor. Ak dediği kara, kara dediği ak gösterilebiliyor. Koalisyona kapıyı ilk kapatan parti MHP. Chp, akp koalisyonuna bu kadar istekliyken neden sürekli MHP ha oldu olacak deniyor?
Meclis komisyonuna neden onay vermedi?
Komisyon kurulsa bu komisyonda hdp de olacak. ülke için hayati konular bunlar. Kedinin eline ciğeri vermeye benziyor. Komisyonun işlevi ne olacak? Terör konusunda goygoya değil kararlılığa ihtiyaç var. Ve gizlilik önemli. Bilgi sızıntısı veya dezenformasyon çok daha büyük sorunlara yol açabilir.
Internet kullanıcılarının MHP ile alıp veremediği ne?
Kullanıcılar popüler kültürün çocukları. popüler olmayana tahammülleri yok. ve MHP popüler değil. hemen hepsi bir pop star istiyorlar. 67 yaşında lideri olan, 40 yıllık geçmişi olan bir partiyi ağır buluyorlar.
çok daha üzücü olansa okumuyorlar. Okuma alışkanlıkları yok. Sıkılıyorlar. Ellerine kitap almaya üşeniyorlar. O yüzden siyaseti anlamaktan uzaklar. İkonlaşmayanın yanında yer almaları mümkün değil. kulaktan dolma bilgileri hızla yayabiliyorlar. Kolay önyargı edinip, bunu kendi aralarında yerleştirebiliyorlar. En kötüsü ise sosyal medyayı Türkiye sanıyorlar.
MHP'ye dönersek, parti iyi yönetiliyor mu?
Organizasyon zayıf. Yıllardır heyecanını yitirmiş aynı kişiler vekillik yapıyor. Tabanda heyecan uyanmıyor.
Yalnız bu demek değil ki MHP ülke yararına hareket etmiyor. MHP her konuda derinlik sahibi olan bir akademisyen tabana sahip. Yakın geçmişe bakarsanız önemsediği konuların hemen hepsinde haklı çıktığını görebilirsiniz.
MHP oyları erken seçimde düşer mi? Baraj tehlikesi yaşar mı?
Kemikleşmiş oylarda büyük oynamalar olmaz. MHP en kötü zamanında bile 5 milyonun üzerinde oy alıyor. Yani bir kısım seçmen partiye gönülden bağlı. 3 hilal diyor başka bir şey demiyor. Buna ek olarak bir kısım seçmense bir yaklaşıyor bir uzaklaşıyor. Ülkenin önemli bir kısmı MHP'yi siyasetin vazgeçilmezi olarak görürken MHP'nin aşırı derecede oy kaybetmesi veya baraj tehlikesi yaşaması mantıklı ihtimaller değil. Kısa süre sonra yapılacak bir seçimde de alacağı oyun biraz daha artacağını düşünüyorum.
hdp'liler ve cihangir solcuları seçimden sonra MHP'nin akp ile koalisyon yapacağından çok emindiler ve bunun sonucunda MHP bu koalisyon sonrası tabanını kaybedecek, gelen ekonomik krizle beraber akp ve MHP iyice bitecek diye düşünüyorlardı. Devlet Bahçeli seçim gecesi yaptığı açıklamayla tüm bu planları bozdu, bunlar da halaylarını yarıda bırakmak zorunda kaldı. asıl mesele bu..
Objektif bir bakış açısıyla ele alalım, MHP sorumluluk bilinciyle hareket ediyor ve adımlarını bu dairede atıyor.
Biraz açayım.. abd-ingiltere merkezli projelerin ortadoğu'yu cehenneme çevirdiği şu ortamda Türkiye için en büyük ve yakın tehdit etnik temelli bir bölünmedir.
pkk-hdp bu projenin taşeronluğunu üstlenen terör şirketi. elinde silahla güya barış ve adalet tesis etmeyi amaçlayan bu yapı giderek yoğunlaşan bir çabayla meşrulaştırılmaya çalışılıyor.
işte bu çabaların önünde en büyük engel bugünkü siyasi tablo içinde MHP'dir. Reel politik gerçeklik odur ki MHP meşru demeden hdp gerçek anlamda meşru bir parti olamaz. işte MHP'nin büyük sorumluluğu ve hdp'nin kuyruk acısı budur. zira bu konu bağlamında MHP seçimlerde kendisine oy veren kitleden çok daha büyük bir çoğunluğu temsil ediyor.
MHP'nin bütün adımlarını bu bilinç içersinde attığı ortada. bugünkü koşullar altında MHP'nin hdp'yi yok sayan tavrı ve onunla yan yana gelmek istemeyişi kimilerinin saçmaladığı gibi çocukça bir tutum değil, çözüm istememek, hiç bir şey yapmamak değil. evrensel hukuk ilkeleri bağlamında hdp ve MHP bir birinin dengi yapılar değil. hdp silahlı ve şiddet yanlısı bir terör örgütünün ispatlı, tescilli bir organı. aldığı oy ne olursa olsun bu gerçek değişmez ve ona meşruiyet kazandırmaz.
MHP politikalarını yurt içi ve yurt dışında daha iyi anlatabilmeli, bünyesinde bunu yapabilecek kadrolar mevcut. bu konuda eleştirilebilir ama hiç bir politikası olmadığı, kürtler'e karşı ırkçı bir tutum izlediği, kandan beslendiği eleştirileri solcu ezberinden öteye geçmiyor. aslında MHP'ye karşı bizim solcuların aldıkları saygısız tavır ırkçılık ve faşizm kokuyor.
MHP seçim sonuçları açıklandığından bu yana hdp'ye çağrı yapıyor sizi meşru muhatap kabul edebilmemiz için silahları bırakıp terör ve şiddetle aranıza mesafe koyun diye. mhp'nin bu çağrılarda ortaya koyduğu kriterler evrensel hukuk ve insan hakları kriterleri, daha fazlası değil. ancak adı MHP olduğu için bizim solcular ön yargılarını yıkıp ta bu gerçeği kabul edemiyor.
asıl bu konuda adım atmayan hdp'dir. evet belki hdp pkk'ya bir günde silah bıraktıramaz ama net bir tavır ortaya koyabilir. hdp bunu yapmak yerine ısrarla silahı bir pazarlık unsuru olarak kullanıyor ve oluşabilecek müzakere ortamını zehirliyor.
Terör komisyonu komedisine gelince. Biraz olsun ezberden çıkınca MHP burada doğru tavır aldığını görebilirsiniz.. İçinde silahlı bir terör örgütünün bulunduğu bir komisyon terör konusunda ülkeye hizmet edemeyeceği gibi terör örgütünü dolaylı olarak muhatap almak demektir. Bu tip bir komisyonu aklı başında her insan elinin tersiyle iterdi ve Bahçeli de bunu yaptı. Barış isteyen herkesin (yeterince kavrayabildiğinde) kendisine teşekkür etmesi gerekir..
Lütfen benim gibi anlamamazlık etmeyin, sayfanın en başındaki videoyu bir defa daha izleyin.