2-3 ay sonra evlenen bi kız arkadaşım var.. haftada bir defa görüyorum ve bazen de aralarda telefon ediyor en iyi bulaşık makinesi markası nedir sorusunu cevaplamaya çalışıyorum kimi zaten.kimi zamansa kına organizatörü derken ne kastettiğini anlamaya çalışıyorum, dur ben seni iki dk sonra arıyım diyorum.google'lıyorum hemen.. sonrasında cevap hep aynı:) canım bu abartı değil mi sence de.. akıl vermeye çalışıyorum, evet.çünkü ben bana bişi soranın bütün bişilerini cevaplamaya çalışırım genelde..
Neyse hepsi iyi, hoş, güzel.. trendler var, insanlar var, trendler değişiyor ve insanlar da ona yetişmeye çalışıyor. Arz/talep-üretim/tüketim denen zincirin neresinde olursanız olun teğet geçmeniz imkansız, ikea'nın kilim desenli reneve edilmiş halılarıyla birleşen ledli koltuğunuzda çat diye poyraz karayel seyrederken buluyorsunuz kendinizi.. kaçınılmaz son..
En iyi buzdolabı, en büyük televizyon ve en aynalı çamaşır makinesi alındıktan sonra sıra oturma odası grubuna pardon yaşam alanına geldi! Diğer odalarda süregelen bi yaşam alanı olmadığı için sadece buraya o adı veriyoruz.halbuki benim yaşam alanım tuvalet, gerçekten.. salonda okumadığım gazeteyi orda okuyorum.
Istanbul'da bi kaç yerde şubesi bulunan engince isimli mobilyacıdan alındı yaşam grubu elemanları. Alma, alma alma dememe rağmen gitti en anadoludan kopmuş gelmiş dağ çiçeği takımı aldı.. dün de birlikte osmanlı motifli abajurlarını aldık.göktürk desenli zigon sehpaların üstüne koymak için. Çok güzel diye sevinçten ağlıyorduk ikimiz de.
Kendi zevkim çok mu mattah? Hayır tabiki de değil ama en azından ev döşersem kendi çapım kadar (kollarım iki yana açıkken) dönebileceğim bi boşluk birakacağimdan eminim. Seri uretimden, yatak odası ledlerinden ve kadife ortası taş yaşam alanlarından uzak duracağıma da söz verebilirim.
O koca koca seri uretim sunta yığınlarına, siyah lake boyanmış diye binlerce lira vermek.. zebra perde, koltukla halıyla çok kitap okunacak olan evindeki baş ucu lambasıyla aynı olsun, tonsürton yapsın diye çıldırasıya paralamak kendini..
Git dokunarak al kardeşim, fabrika teslim tarihi diye diye harap etme kendini, sokak arası marangozuna anlat derdini, hikayesi olsun evinin.yaşanmışlığı olsun, anısı olsun. 15 bin liraya koltuk aliyorsan bu dediğim de olur, gerçek bak..
Facebook'ta gelinlerin tatlı telaşı diye bi sayfa var.oraya bakarsanız anlayabilirsiniz muhteşem yüzyıl sosu derken ne anlatmak istediğimi..
Sevgiler,
Hürrem the last.
*Mobilya demişken, uzun zaman önce bi bakmıştım.şimdi tekrar baktım kendime göre.bisey değişmemiş bende:) yazdiklarim da 15 bine led arayanlara, maddi alım gücüyle ilgisi yok, snobluk etmek istemem..