Ona küçük süprizler yapın makalesinin altında çıkan tavsiye niteliğinde örnek screenshot.
Böle bi msg alsam önce bi yanlış attın Abdullah abi dener, olmuyosa Allah belanı versin deyip kaçarım heralde.
[ˈsʊ.iː ˈɡɛnɛrɪs]) has a meaning "of its own kind/genus" and hence "unique in its characteristics". The term is widely used to refer to (1) philosophy, when a concept is not available; (2) biology, when a species does not fit into a genus which includes other species; (3) law, when a special and unique interpretation of a case or authority is found to be necessary; (4) politics and societal norms, where there is no real authority perceived.
6/04/2016
6/02/2016
Poponuzu yere yakın tutacak mobilyalar seçerseniz kan dolaşımınız hızlanır!
Eskiden insanlar; köylerde hatta şehirlerin de taşra kökenli kısımlarında, evlerinde istirahat ederlerken, ağırlıklarını ayaklarına, ayaklarının da özellikle topuk kısmına vererek otururlarmış. Popolarının üzerine de otururlarmış aynı anda haliyle ama asıl ağırlıklarını ayak tabanları taşırmış. Popolarıyla tabanları aynı seviyedeymiş, yani yerdeymiş.ayağa kalkarken "ya allah" derlermiş. otururlarken de "çok şükür". halihazırda bir meclis kurulmuş otururlarken, sonradan gelen bir misafir olduğunda ayağa kalkıp karşılarlarmış. ayağa kalkıp gelen misafirle tokalaştıktan sonra yine tabanlarının ve popolarının üzerine otururlarmış. yere olabildiğince yakınlaşmak durumundalarmış. Ayakta karşıladıkları misafirlerini oturtarak yere yaklaştırıp, misafir gelmeden önceki havayı yakalamaya ve yeni gelen misafiri de bu havanın bir parçası haline getirmeye çalışarak bütünleşirmişler.Otururlarken de kasları çalışırmış. özellikle ayak ve bacak kasları yerçekimine karşı bir iş yaparak direnme halindeymiş. Bu direnme hali, daha doğrusu bu aynı düşmana karşı direnme hali, yani yerçekimine karşı direnme hali, farkında olmasalar da onları tek bir amaç etrafında birleşen insanlar haline getirirmiş. yer çekimine direnirken titreşen ve kişinin ruhuna özgü frekanslar yayan vücut kasları, vücut dili şeklinde ağızdan çıkanları güçlendirmek ve söylenenlere, konuşulanlara samimiyet katma özelliği taşırmış..
Şu anki seri uretim yüksek koltuklarda otururken de ayaklarımızı karnımız hizasına getirecek yan araçlar (puf, arkaya doğru yatan mekanizmalı koltuklar vs.) kullanmamız aslında rahatlama, kan dolaşımı, yer çekimi direnişi gibi içgüdülerimizin bir sonucu Önce size rahatlamanın sembolüymüş gibi gösterilen bir koltuk alırsınız, üzerine otururken reklamlarında oynayan oyuncuların para karşılığı hissediyormuş gibi yaptıkları sonsuz rahatı ve huzuru hissetmeye çalışır ne yazık ki hiçbirşey hissetmezsiniz fakat koltuğu almak için para vermiş olduğunuz gerçeği sizi bu eşyayı kullanmaya ve daha çok kullanmaya iter çünkü bir koltuktan alınacak verim ona oturma süresiyle doğru orantılıdır...
Bu sırada poponuz ve tabanlarınız bağdaş kurmaktan farklı olarak aynı seviyeden çıkarlar. Ayak ve bacak kaslarınız çalışamaz hale gelir. Tabanlar yerde kalır ama üzerinde sizin kontrolünüz ve ağırlığınız yoktur artık. Poponuz ise kalkar!..
Yani yukarı kalkar çünkü koltukların oturulan bölümü yukarıdadır. Poponuz kalkar ama yıllar sonra bakmışsınız artık bir misafiriniz geldiğinde vücudunuzu ayağa kaldıramaz hale gelmişsinizdir. Totalde de bir ömrün büyük bir kısmını popo geliştirerek, yani oturarak yaşamış(!) olursunuz.
Ölüm döşeğine düştüğünüzde, daha önce düşenlerin söylediği türden "keşke vücudumun kıymetini bilseydim" gibi zırvaları söylerken belki bir kısmını anlayabileceğiniz bu gerçeği, yani tüketici mantığının zararlarını daha önce anlayamayacak olmanız ve hatta bu tüketme işini ve mantığını marifet sayacak olmanız gülünçtür.
Mobilya: Kendi paranızla tuttuğunuz kiralık katillerdir. Öldürmek için doğru anın gelmesini bekler..
Şu anki seri uretim yüksek koltuklarda otururken de ayaklarımızı karnımız hizasına getirecek yan araçlar (puf, arkaya doğru yatan mekanizmalı koltuklar vs.) kullanmamız aslında rahatlama, kan dolaşımı, yer çekimi direnişi gibi içgüdülerimizin bir sonucu Önce size rahatlamanın sembolüymüş gibi gösterilen bir koltuk alırsınız, üzerine otururken reklamlarında oynayan oyuncuların para karşılığı hissediyormuş gibi yaptıkları sonsuz rahatı ve huzuru hissetmeye çalışır ne yazık ki hiçbirşey hissetmezsiniz fakat koltuğu almak için para vermiş olduğunuz gerçeği sizi bu eşyayı kullanmaya ve daha çok kullanmaya iter çünkü bir koltuktan alınacak verim ona oturma süresiyle doğru orantılıdır...
Bu sırada poponuz ve tabanlarınız bağdaş kurmaktan farklı olarak aynı seviyeden çıkarlar. Ayak ve bacak kaslarınız çalışamaz hale gelir. Tabanlar yerde kalır ama üzerinde sizin kontrolünüz ve ağırlığınız yoktur artık. Poponuz ise kalkar!..
Yani yukarı kalkar çünkü koltukların oturulan bölümü yukarıdadır. Poponuz kalkar ama yıllar sonra bakmışsınız artık bir misafiriniz geldiğinde vücudunuzu ayağa kaldıramaz hale gelmişsinizdir. Totalde de bir ömrün büyük bir kısmını popo geliştirerek, yani oturarak yaşamış(!) olursunuz.
Ölüm döşeğine düştüğünüzde, daha önce düşenlerin söylediği türden "keşke vücudumun kıymetini bilseydim" gibi zırvaları söylerken belki bir kısmını anlayabileceğiniz bu gerçeği, yani tüketici mantığının zararlarını daha önce anlayamayacak olmanız ve hatta bu tüketme işini ve mantığını marifet sayacak olmanız gülünçtür.
Mobilya: Kendi paranızla tuttuğunuz kiralık katillerdir. Öldürmek için doğru anın gelmesini bekler..
* Eşyaların alıntısını söliyim: www.mozaikdesign.com.
Koltuk dışındakilere bakın da vebali üstüme kalmasın..
6/01/2016
5/31/2016
onu alma beni al.
kimseye güvenmeyen insanların gözlerine dikkatlice bakarsanız onların gözlerinin ışıldamadığını ve gözbebeklerinin içinde oturan kazık koleksiyonunu rahat rahat görebilirsiniz.
Inscription à :
Articles (Atom)