[ˈsʊ.iː ˈɡɛnɛrɪs]) has a meaning "of its own kind/genus" and hence "unique in its characteristics". The term is widely used to refer to (1) philosophy, when a concept is not available; (2) biology, when a species does not fit into a genus which includes other species; (3) law, when a special and unique interpretation of a case or authority is found to be necessary; (4) politics and societal norms, where there is no real authority perceived.
5/30/2013
5/27/2013
Tütün hakkında notlar
Tütün hakkında bir kaç ilginç not:
- Latakianın ana vatanı Suriye ile Avrupa ülkeleri arasındaki ticaret hassas olduğu için, zaten bu az üretilen tütünün temini zordur. Alternatif olarak bu tütün Kıbrıs’ta da yetiştirilmeye başlanmış ve başarılı olmuş. Kıbrıs Latakiasının islenmesinde çam odunu da kullanıldığı söylenir. Bu yüzden burnu keskin tütün meraklıları, çam reçinesi kokusu sinmiş Kıbrıs Latakiasını Suriye Latakiasından ayırt edebilirler.
- Tütün yaprakları ürün alındıktan kullanıma sunulana dek geçen süreç içinde İçeriğindeki suyun 80-85% ‘ini, ağırlığının da yaklaşık 90% ‘ını kaybederler. Virginia türü tütünün bir bitkisi yaklaşık olarak 1 kg ürün verir. Bu da tütün tenekelendiğinde yaklaşık 100 gr’ a tekabül eder. Kısacası aldığımız her 100 gr’lık tütün tenekesi bir bitkiden elde edilmiştir.
- Asırlar evvel, tütün ticaretinin gemilerle yapıldığı yıllarda, gemilerin nemli ve sıcak ambarlarında haftalarca beklemek zorunda kalan tütünlerin, ulaşması gerektiği yere ulaştığında çok daha rahat içilebilir, tatlı ve lezzetli olduğu tespit edilince fermentasyonun önemi kavranmıştır.
- “Plug” tabir edilen sıkıştırılmış tütün kalıpları, eskiden gemicilerin denize açılırken yanlarında kolaylıkla taşıyabilmeleri ve muhafaza edebilmeleri için geliştirilmişti. Bu kalıptan ihtiyaç kadar koparılıp çiğneyerek veya kıyılıp pipoda içilmek suretiyle tüketilirdi. “Rope” veya “twist” denilen tütünleri ise madenciler kullanırlardı. Madenlerde tütün içmek yasak olduğundan bu tarz tütünleri çiğnerlerdi. Çiğnenmiş tütünü de madenden çıktıktan sonra pipolarında içerlerdi. Bu sayede çiğnenerek nikotini tüketilmiş, sertliği azalmış tütünün pipoda içimi de hoş(!) olurdu. Günümüzde “flake”, “sliced”, ve “ready rubbed” şeklinde bize sunulan tütünler “plug”lardan kesilmişlerdir. “Medallion”, “Spun Cut” ve “ Navy roll” denilenler de “twist” ve “rope” tarzı paketlenmiş tütünlerden kesilmiştir.
- Pipo içilirken kesinlikle duman içe çekilmediğinden yola çıkarak, pipo içicilerinin diğer tütün tüketenlerden daha uzun yaşadığına dair yazılar okuduk, bilgilerle karşılaştık hepimiz. Peki bazı Avrupa ülkelerindeki sigorta şirketlerinin, müşterilerine sağlık sigortası hizmeti verirken, pipo içicilerini “non-smokers” olarak kaydettiklerini biliyor muydunuz?
- Nikotinin 4-6 gr’ı tek dozda alınırsa ölümcül olur. Tütün tüketmek suretiyle alınan çok küçük dozlar ise uyarıcı etkiye sahiptirler. Sigara tütünündeki nikotinin 44%’ü yanma ve duman ile yok olur. 40%’ı kül ve izmaritte kalır. 16%’sı ağız içi ve akciğer mukozası tarafından emilip organizmaya karışır. Pipo ve puro içiminde her ne kadar duman içe çekilmese de vücudun aldığı nikotin sigaradan alınandan 2-3 kat fazladır. Pipo ve puro dumanında nikotin çok daha yüksek oranlarda bulunur.
- Latakianın ana vatanı Suriye ile Avrupa ülkeleri arasındaki ticaret hassas olduğu için, zaten bu az üretilen tütünün temini zordur. Alternatif olarak bu tütün Kıbrıs’ta da yetiştirilmeye başlanmış ve başarılı olmuş. Kıbrıs Latakiasının islenmesinde çam odunu da kullanıldığı söylenir. Bu yüzden burnu keskin tütün meraklıları, çam reçinesi kokusu sinmiş Kıbrıs Latakiasını Suriye Latakiasından ayırt edebilirler.
- Tütün yaprakları ürün alındıktan kullanıma sunulana dek geçen süreç içinde İçeriğindeki suyun 80-85% ‘ini, ağırlığının da yaklaşık 90% ‘ını kaybederler. Virginia türü tütünün bir bitkisi yaklaşık olarak 1 kg ürün verir. Bu da tütün tenekelendiğinde yaklaşık 100 gr’ a tekabül eder. Kısacası aldığımız her 100 gr’lık tütün tenekesi bir bitkiden elde edilmiştir.
- Asırlar evvel, tütün ticaretinin gemilerle yapıldığı yıllarda, gemilerin nemli ve sıcak ambarlarında haftalarca beklemek zorunda kalan tütünlerin, ulaşması gerektiği yere ulaştığında çok daha rahat içilebilir, tatlı ve lezzetli olduğu tespit edilince fermentasyonun önemi kavranmıştır.
- “Plug” tabir edilen sıkıştırılmış tütün kalıpları, eskiden gemicilerin denize açılırken yanlarında kolaylıkla taşıyabilmeleri ve muhafaza edebilmeleri için geliştirilmişti. Bu kalıptan ihtiyaç kadar koparılıp çiğneyerek veya kıyılıp pipoda içilmek suretiyle tüketilirdi. “Rope” veya “twist” denilen tütünleri ise madenciler kullanırlardı. Madenlerde tütün içmek yasak olduğundan bu tarz tütünleri çiğnerlerdi. Çiğnenmiş tütünü de madenden çıktıktan sonra pipolarında içerlerdi. Bu sayede çiğnenerek nikotini tüketilmiş, sertliği azalmış tütünün pipoda içimi de hoş(!) olurdu. Günümüzde “flake”, “sliced”, ve “ready rubbed” şeklinde bize sunulan tütünler “plug”lardan kesilmişlerdir. “Medallion”, “Spun Cut” ve “ Navy roll” denilenler de “twist” ve “rope” tarzı paketlenmiş tütünlerden kesilmiştir.
- Pipo içilirken kesinlikle duman içe çekilmediğinden yola çıkarak, pipo içicilerinin diğer tütün tüketenlerden daha uzun yaşadığına dair yazılar okuduk, bilgilerle karşılaştık hepimiz. Peki bazı Avrupa ülkelerindeki sigorta şirketlerinin, müşterilerine sağlık sigortası hizmeti verirken, pipo içicilerini “non-smokers” olarak kaydettiklerini biliyor muydunuz?
- Nikotinin 4-6 gr’ı tek dozda alınırsa ölümcül olur. Tütün tüketmek suretiyle alınan çok küçük dozlar ise uyarıcı etkiye sahiptirler. Sigara tütünündeki nikotinin 44%’ü yanma ve duman ile yok olur. 40%’ı kül ve izmaritte kalır. 16%’sı ağız içi ve akciğer mukozası tarafından emilip organizmaya karışır. Pipo ve puro içiminde her ne kadar duman içe çekilmese de vücudun aldığı nikotin sigaradan alınandan 2-3 kat fazladır. Pipo ve puro dumanında nikotin çok daha yüksek oranlarda bulunur.
Pipo tütünü kesimleri:
Flake: sıkıştırılmış tütün bloklarının giyotinde ince yapraklar halinde kesilmiş şekli. Yavaş yanarak uzun süreli içim sağlar. Ancak pipoya doldurulması ve yakılması biraz özen ve tecrübe gerektirir.
Broken flake: Flakelerin biraz parçalanmış şeklidir. Bu da kısmen uzun süreli içim sağlar. Pipoya doldurulması ve yakılması kısmen daha kolaydır.
Ready rubbed: Flakelerin tamamen parçalanmış halidir. Bir çok pipo içicisi flake tütünleri parçalayarak kullandığı için üreticiler bu şekilde hazır parçalanmış tütünleri de piyasaya verirler.
Ribbon: Şerit halde, uzun kıyım tütün.
Broad cut: İnce uzun şeritler halinde yapılan kıyım.
Coarse cut: Kaba kıyım, büyük parçalı tütün.
Crumble cake, cake, plug: kalıp halde sıkıştırılmış tütün. Ucundan koparmak veya kesmek suretiyle kullanılır.
Rope: Halat şeklinde sıkıştırılmış tütün. Halka halka kesilerek kullanılır.
Twist flake: Gene flake tarzda ama burkularak kalıplaştırılan tütünlerden kesilen flakeler.
Curly cut (medalion veya roll): Halat şeklinde hazırlanan tütün kalıbının halka halka kesilmesinden elde edilen madalyonlar.
Cube cut: Tütün kalıbının küp küp kıyılmasıyla elde edilen kesim.
Diğer terimler:
Bulk: Kutulanmadan veya paketlenmeden, açık halde, gramla satılan tütün. Köklü bir çok tütün dükkanının kendisine ait harmanları ve sürümü çok olan marka harmanları bu şekilde de satılır.
Flake: sıkıştırılmış tütün bloklarının giyotinde ince yapraklar halinde kesilmiş şekli. Yavaş yanarak uzun süreli içim sağlar. Ancak pipoya doldurulması ve yakılması biraz özen ve tecrübe gerektirir.
Broken flake: Flakelerin biraz parçalanmış şeklidir. Bu da kısmen uzun süreli içim sağlar. Pipoya doldurulması ve yakılması kısmen daha kolaydır.
Ready rubbed: Flakelerin tamamen parçalanmış halidir. Bir çok pipo içicisi flake tütünleri parçalayarak kullandığı için üreticiler bu şekilde hazır parçalanmış tütünleri de piyasaya verirler.
Ribbon: Şerit halde, uzun kıyım tütün.
Broad cut: İnce uzun şeritler halinde yapılan kıyım.
Coarse cut: Kaba kıyım, büyük parçalı tütün.
Crumble cake, cake, plug: kalıp halde sıkıştırılmış tütün. Ucundan koparmak veya kesmek suretiyle kullanılır.
Rope: Halat şeklinde sıkıştırılmış tütün. Halka halka kesilerek kullanılır.
Twist flake: Gene flake tarzda ama burkularak kalıplaştırılan tütünlerden kesilen flakeler.
Curly cut (medalion veya roll): Halat şeklinde hazırlanan tütün kalıbının halka halka kesilmesinden elde edilen madalyonlar.
Cube cut: Tütün kalıbının küp küp kıyılmasıyla elde edilen kesim.
Diğer terimler:
Bulk: Kutulanmadan veya paketlenmeden, açık halde, gramla satılan tütün. Köklü bir çok tütün dükkanının kendisine ait harmanları ve sürümü çok olan marka harmanları bu şekilde de satılır.
The Human Brain Project / İnsan Beyni Projesi
http://vimeo.com/humanbrainproject/overview
The Human Brain Project amazes with the goal of building a realistic simulation of the human brain in just ten years. / On sene içinde gerçekçi bir insan beyni simülasyonunu tamamlamayı hedefleyen İnsan Beyni Projesi şaşırtıyor…
I am amazed by The Human Brain Project that is going to last for a decade, founded mostly by the European Commission. The budget is more than €1 billion. You may say that this is a lot of money but watch the video below to find out what it will lead to…
80 European Enstitutes have already joined this exciting journey to the future of neuroscience and technology. The goal is to create a realistic simulation of the human brain inside a super computer that is a thousand times more powerful than the ones we have now. In order to do that, they are inventing new technologies like neuromorphic computers capable of combining the power of microelectronics with the flexibility of human intelligence. By the year 2023, it is intended to be able to complete a human brain simulation that that will enable neuroscientists to understand cognition and neurodegenerative diseases and the physiology behind them like never before, to objectively classify brain diseases, to conduct experiments that are not possible at all today and to predict the possible results of drug trials.
On sene sürecek olan ve büyük oranda Avrupa Komisyonu tarafından finanse edilen İnsan Beyni Projesi (HBP) beni gerçekten çok heyecanlandırdı. Projenin bütçesi €1 milyardan fazla. Bunun çok fazla para olduğunu düşünebilirsiniz ancak yukarıdaki videoyu izleyin ve projenin insanlığa hangi kapıları açmasının hedeflendiğini görün…
Geleceğin sinirbilimi ve teknolojisine kapı aralayan bu maceraya 80′in üzerinde Avrupa enstitüsü dahil olmuş bile. Amaç, şu anda kullandıklarımızdan bin kat daha güçlü olan bir süper bilgisayarın içinde insan beyninin gerçekçi bir simülasyonunu oluşturmak. Bunu gerçekleştirmek için, mikroelektroniğin gücü ve insan zekasının esnekliğini birleştiren nöromorfik bilgisayarlar gibi yepyeni teknolojiler geliştiriyorlar. 2023 yılı itibari ile, sinirbilimcilerin kognisyonu ve nerodejeneratif hastalıkları ve onların arkasındaki fizyolojiyi anlamalarını, beyin hastalıklarını objektif olarak sınıflandırmayı, halihazırda yürütmenin mümkün olmadığı deneylerin yürütülmesini ve ilaç çalışmalarının olası sonuçlarını tahmin etmeyi sağlayacak olan insan beyni simülasyonunun tamamlanması hedeflenmekte..
CSS – 3
Codecademy.com CSS derslerinde öğrendiklerime, CSS içine not eklemeyi öğrenmekle devam edelim. Biliyorsunuz ki bir internet sayfası yaparken sayfalar dolusu HTML kodu yazıyorsunuz. CSS dosyanızın uzunluğu ise, sayfanızda kullandığınız farklı stil özelliklerinin sayısı ile doğru orantılı olarak artıyor. Bir noktadan sonra neyi nasıl ya da neden yaptığınızın notunu kendinize ya da başkalarına yazmak iyi bir fikir olabilir. Başkalarına derken, örneğin kodu siz yazsanız bile sayfayı bir başkası kullanıyorsa ve sonradan kodlarda değişiklik yapmak istiyorsa bu notlar işe yarayabiliyor. Bu notlara genel anlamda “comments” (“koments” şeklinde okunuyor) dendiğini, daha önce HTML – 5adlı yazımda HTML kodlarının içine not yazılmasını gösterirken söylemiştim. Şimdi gelelim CSS dosyası içine comment eklemeye.
/*Notu buraya yazıyoruz.*/
Yukarıdaki satırdaki gibi basit bir kod, CSS içine not eklemenizi sağlıyor. Yani bölü işareti, ardından yıldız ile notu açıp, notu yazıp sırasıyla yıldız ve bölü işaretleri ile notumuzu kapatıyoruz.
Bu ufak bilgiden sonra font-family terimi ile kodunu yazdığımız yazı tipleri hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Sayfanın kodunda ne yazarsa yazsın, aslında görüntülenebilen yazı tipleri konusunda bilgisayarımızda yüklü olan ve tarayıcımızın desteklediği yazı tiplerine bağımlıyız. Başka bir deyişle, internet sitesini hazırlayan kişinin kodunu yazdığı yazı tipini her zaman göremeyebiliriz. Bu konuda CSS’in bize sağladığı bir kolaylık var. CSS – 2 adlı yazıda bahsettiğim üzere, kod yazma aşamasında yazı tipi özelliğini tanımlarken tek bir değer girmek durumunda değilsiniz. Asıl gösterilmesini istediğiniz yazı tipini yazıp bir virgül koyup sonra, eğer o yazı tipi gösterilemiyorsa gösterilmesini istediğiniz ikinci ve hatta üçüncü yazı tiplerini yazabilirsiniz. Tabi o özellik için girmek istediğiniz son değerin sonuna, yine noktalı virgülü koyarak o özelliğin değerlerinin bittiği konusunda tarayıcıyı haberdar etmeyi unutmamak gerektiğini unutmamamız gerekiyor. Unutulmaması gereken bir diğer nokta da, önceden HTML derslerinde de dile getirmiş olduğum gibi, yazı tipinin büyük harf ile başlaması gerektiği.
Yukarıda bahsettiğim ve büyük harfle başlaması gereken yazı tipleri dışında CSS içine entegre olan yani default olarak CSS içinde kayıtlı olan üç çeşit yazı tipi sınıfı (typefaces) mevcut. Aşağıda bu yazı tipi sınıflarını sıralıyor ve o sınıflara dahil olan yazı tiplerine örnekler veriyorum.
- serif: Bu yazıda olduğu gibi harflerin uçlarında küçük dekoratif detayları olan yazı tipi. Örnekler:
- Garamond, serif sınıfında bir yazı tipidir.
- Georgia, serif sınıfında bir yazı tipidir.
- Times New Roman, serif sınıfında bir yazı tipidir.
- sans serif: Bu yazıda olduğu gibi harflerin uçlarında dekoratif detayları olmayan yazı tipi. Örnekler:
- Arial, sans serif sınıfında bir yazı tipidir.
- Calibri, sans serif sınıfında bir yazı tipidir.
- Verdana, sans serif sınıfında bir yazı tipidir.
- cursive: Burada olduğu gibi el ile yazılmış hissi veren yazı tipi. Örnekler:
- Comic Sans, cursive sınıfında bir yazı tipidir.
- Florence, cursive sınıfında bir yazı tipidir.
İnternet sayfanızda, yukarıda sözü geçen üç yazı tipi sınıfından birini kullanmak istiyorsanız kullanmanız gereken özellik yine font-family özelliği olacak ancak değerleri yazarken, yazı tiplerinde olduğu gibi ilk harfi küçük yapmayacağız. Ayrıca hatırlarsanız birden fazla kelime içeren yazı tipleri için değer adını TimesNewRoman şeklinde bitişik ve her bir kelimenin ilk harfi büyük olacak şekilde yazıyorduk yazı tipi sınıflarından iki kelimeden oluşan sans serif değerini yazarken ise sans-serif şeklinde yani iki kelimenin arasına bir tire işareti koyarak yazmamız gerekiyor.
Öneri olarak, sitenizde kullanacağınız yazı tipini kodladıktan sonra, o yazı tip hangi yazı tipi sınıfına ait ise, o sınıfı da eklemeniz. Böylece, eğer okuyucularınızın bilgisayarı ya da tarayıcısı sizin göstermek istediğiniz yazı tipini tanımıyor olsa bile, göstermek istediğinize yakın bir yazı tipi görüntülenmesini garantiye alabilirsiniz.
Hemen bir örnek verelim. Diyelim ki sayfanızda yazacağınız paragrafların Comic Sans yazı tipinde görüntülenmesini istiyorsunuz. CSS kodlarını yazarken, Comic Sans değerinin hemen ardından cursive değerini de yazarsanız, belirli bir bilgisayarda, görüntülenecek yazı tipinin Comic Sans olmasını garantileyemeseniz bile en azından bir çeşit el yazısı olmasını garantileyebilirsiniz. Böyle bir kodu aşağıdaki gibi yazıyoruz.
p {
font-family: ComicSans, cursive;
}
Yukarıdaki örnekte font-family özelliği için yazdığımız ilk değerden sonra virgül, ikinci yani son değerden sonra ise noktalı virgül koyduğumuza, yazı tipi olan Comic Sans değerindeki iki kelimeyi bitişik ve ilk harfleri büyük olarak, yazı tipi sınıfı olan cursive’i ise küçük harf ile yazdığımıza dikkat çekmek istiyorum.
İkinci bir örnek daha yapalım.
p {
font-family: Calibri, sans-serif;
}
Yukarıdaki örnekte ise dikkat edin, iki kelimeden oluşan yazı tipi sınıfını, kelimelerin arasına tire koyarak yazdık.
Inscription à :
Articles (Atom)