1/29/2013

ayrılınca değil,vazgeçince biter.

malesef bu gece, Ferdi Özbeğen abi'yle bi başkasını daha gömdüm. Onu dilek taşıyla, işte bu bizim hikayemizle.. diğerini de Ankara'nın an itibariyle karlı sokaklarına penceremden fırlattığım beresi, cüzdanı, iki tane kurumuş orkide yaprağıyla. bu kadardı. zor oldu mu; oldu. ama bu geceye kadardı ve bu kadardı. zaten olmasaydı artık ayıp olacaktı. şimdiye kadar aslında ayıp olmamış, hala saygı duymaya devam etmiş olduğum bütün gerçek hatıralara ayıp olacaktı. bütün gecelere, bütün sabahlara, şofben açık mi diye endişe duymama, çocukluk battaniyesi yerde durmasın diye kaldırmama, tahta masaya, sandalyenin minderine, rüzgarı geçiren pencereye, beni gördü mü sevinen parfüm şişelerine, ölmemiştir birisi evine almıştır belki dediğim daha ufacıkken kaçıp giden kuşa ayıp olacaktı. içimde biriktirdiğim kedere, seni en çok ben sevdim'li bütün gökyüzüne uçup gitmiş cümlelere ayıp olacaktı artık..
seni 45 yıldır/dakikadır tanıyor olmama değil, seninle birlikte bütün paylaşılmışlara ayıp olacaktı.

ve beni böyle yapayalnız bırakmasan olmaz mıydı diyoruz o zaman..
ben sözümü tuttum, kalmadı umudum, seni terk edeceğim..
Allah toprağını bol etsin.. cok severdim Ferdi Özbeğen'i.