1/07/2013

Bunu dinlemelisiniz!

le trio joubran

















'Şu an masar'ı açmış ve yazıyorken bir kez daha diyorum ki, bir çocuk doğduğunda, birisi öldüğünde, sevgiliye ilk sarıldığınızda yahut o ellerinizden kayıp giderken.... envai tür şartta envai tür duygularınıza hitap edebilecek bir müziktir bu. önce bir ud, sonra sanki çok ovalar, vadiler, dağlar denizler aşıp yolculuğa katılmış iki ud daha... sonra sürtempo giden bir yavaşlığın üzerine perküsyonla hareket gelişi ve sizin de tüylerinizin dikenleşmesi, hareket algısının harekete geçmesi.

neler neler yazılabilir sadece bu parçaya. hele o son yok mu, o karar anı, o bitiş. zart diye, olduğu yerde. "uçurumun kenarındayım hızır" dercesine. sizi orada kendinizle bırakarak...

bir de nedense bu parçanın sonunda roubbama çok iyi gider. sanki bu iki parça birbirini tamamlasın diye yapılmış gibi.
üniversitede şiir dinletisinde kullanmıştık "masar"ı. dinleti sonrası en çok sorulan şeylerdendi "o parça"nın adının ne oluşu.
Filistin'in dolu dolu kan taşıyan bir damarıdır Trio Joubran...'
Kardeşleri Yusuf'u kuyuya attıktan sonra pişman olan, Yusuf'un ve babaları Yakup'un kendilerini affetmesi için müziği keşfeden, bu müzikle Yusuf'un kuyudan çıkmasını, Yakup'un gözyaşlarının dinmesini sağlayan, fakat bu işi orada bırakmayıp, her gün kulaklarımıza saldıkları mütaşabih müzikleriyle bizi kuyulara iten çocuklar.. bu da itildiğiniz kuyu..


















http://www.zaman.com/kultur/ud-calarken-utanirdik-simdi-gurur-duyuyoruz/2010981.html