Sultan II. Mahmud ile eşlerinden Zernigar Sultan’ın kızı olarak 1825’te dünyaya gelir. Sarayda özel eğitim görür. Kaptan-ı derya ve sonradan sadrazam olan Mehmet Ali Paşa ile evlenir. Önce üç çocuğunu, sonra kocasını ve ardından da genç kızı Hayriye Sultan’ı kaybedince acıya boğulur ve Nakşîbendi tarikatından Şeyh Ali Talip Efendi’ye intisab eder. Genellikle çocukları, eşi ve kızı Hayriye Sultan’ın ölümlerinden duyduğu derin üzüntüyü yansıtan manzumeler kaleme alır. Şiirleri 1996’da ‘Âdile Sultan Divanı’ adıyla yayımlanır...
Pür ateşim açdırma sakın ağızımı deyyâr
Zâlim beni söyletme derûnumda neler var
Bilmez miyim ettiklerini eyleme inkâr
Zâlim beni söyletme derûnumda neler var.
Aşkınla yürek yaralarım işler, onulmaz,
Meydanı mahabbetde bu hicran unutulmaz
Âşık sana çoksa bana dilber mi bulunmaz
Zâlim söyletme beni derûnumda neler var.
Bedçehre rakîbi aceb âdem mi sanırsın
Bir gün gelir ondan dahi ey şûh, usanırsın,
Ettiklerine nadim olursun, utanırsın,
Zâlim söyletme beni derûnumda neler var.
Her dercine ben sabr edeyim şûhı cihanım
Leylâ'ya cefâ âdetin olsun yine canım
Te'sir eder elbet sana bu âh u figanım
Zâlim söyletme beni derûnumda neler var...