12/26/2012


Öyle bi iş arkadaşım var ki.. 1 saattir müthiş, akıl ötesi excelleriyle hayatımı anlamlı kıldı.. Bu özelliğini çok önceleri farketmiştim ama.. bu kadar değildi sanki hiç birşey.. :)

yaklaşık 7 yıldır minimum 5 Liradan üst limit olmaksızın resmi, faturalı,faturasız, gayri resmi, eşine, çocuklarına hatta bayramda ziyarete gittiği akrabalarına hediye aldığı tatlı ücretlerine kadar herşeyi excel'de tutmak !

Çocuk kontör almadın diyor, al bak 06.06.1999 saat 17:43'te almışım.. yapıyor ve de bunu, uyguluyor yani hayatında.

Atalarının excel'ini tutmuş.. şimdi Adana'ya dönmeyi bekliyor tamamlamak için, memleketi çünkü.
3 kuşak önceki babaanne Hatice, ama tanımlanamamış ne olduğu belli olmayan bi kısım hısım akraba da var ortalıkta. Babaannenin adı Hatice değil de X olunca formulasyona göre diğer torun ve torun çocukları giriyor devreye.. bilinmiyorlar çünkü :) e Hatice Hanım'dan da değilller, Allah Rahmetini eylesin bu arada..

Dünya kupası tutuluyor tabi, es geçmek olmaz.. bu kadar excel'e yakışan genel bişey yok.. olasılıklar sayfa sayfa verilmiş. Almanya - İtalya 1-0 olursa yarı finale kalacak takım hemen yeşil.. Sayfalarca sayfalarca olasılık..

Adana Demirsporun en çok gol atanları, en az gol atanları, sezonları, istatistikleri, faulleri, hangi deplasmanda en çok, en az gol yediği fln.. yıllardır olanlar hem de. Bilseler Adana Demirspora specialist olarak alırlar. onun kadar kimse bilemez, bilemez!

İşim gereği trados, kbabel fln kullandım hep tabi. Excel'i, Lotus Notes'u, PIRS'i, SQL ve Access gibi veritabanlı programları (neler biliyorum nelerrr, yazdım işte herşeyi bilirim, hiçbişeyi de tam bilmem:) kişisel meraklarım sayesinde fln öğrendim, 5 yıldır da iyi kötü kullanıyorum işte. Ama inancım şu ki, excel hem çok zevklidir, hergün başka bişeyini farkedersiniz, hem de her iş yerindeki herkes standart olması gerekenin %10'u kadar excel ve yabancı dil (ay İngilizce tabiki, heveslendiniz mi İspanyolca, İtalyanca, Fransızca fln'dır diye, dandik olnlar dandik. bilseniz de olacak bilmeseniz de) bilgisine sahip olsa işler müthiş yürür.

Yaklaşık olarak yaptığım 2 yıllık Bandırma, Meslek Lisesi İngilizce Öğretmenliği deneyimlerimden anladığım: am/is/are'ı artık bırakın arkadaş.. Hala uluslararası çalışan şirketlerde invoice nedir, revenue nedir bilmeden dolaşan meslek erbapları var. Çocuk grafikerlik okuyor tutup yaz anısını yazdırıyorsun, napıcan yazın naptığını, boşver! Ben de azıcık değişik izlediğim ve müfredata bağlı kal(a)madığım okul idarelerinden aldığım tepkiler sonucu dedim ki amaaaaan ben gidiyorum, siz simple present'tan devam beyler! (14 Şubat'ta İngilizce aşkını ifade etme mektubu yazmayı ben öğrettim ama, kabul. Globalleşen dünya, napalım, belki işleri düşer gençlerin?:)

Demem o ki; o müfredatları hala böyle hazırlayanların ben.. hala liselerde bilgisayar derslerinde bilgisayar öğretmeni on/off tuşunu, temel fonksiyonları fln gösterip sonra da çanakkale filmleri izletiyor yıl boyunca ne hoş di mi.. Ya da eşek kadar Meslek Lisesi öğrencisi 30 bilmem kaçıncı eğitim haftasında present perfect tense öğreniyor. Neymiş; az önce boyanmış bi sandalyeye oturduğunda yakın geçmiş olduğundan boya kurumamış olurmuş. Hala ıslak diyebilirmişsin. Sandalyenin geçmişte değil de az önce boyandığını nasıl söyleyecekmişsin. Boşversene! Biz söyleriz onu, sen check-in'i öğret önce.. Ya da en azından excel'de sum-up nasıl yapacak onu. 

Bağlarım ben! böle bağlarım işte.. meslek lisesi memleket meselesi.. İş arkadaşımdan girerim, müfredattan çıkarım :) Alsınlar artık o mikrofunu L.Kırca'dan bana versinler, bana versinlerrr !


Meilleures salutations,

Saludos,

Saluti,


Yukarda 3 dilde Saygılar yazmaktadır. Hala bilmeyeniniz varsa diye şeyettim..


Merve