10/13/2012

bilmece!



bütün değillerin değillemesi.


bütün değillemelerin değil misi.



vermenin bu kadar almak olduğu görülmemiştir


almanın bu kadar vermek olduğu da...


acıdır


sinede hançer yarasıdır.

hancer yarasını özlemektir


Mevlana Celaleddin Rumi hislerime tercüman olmuş zaten kac zaman önce!


"Nefsine hakim olan yiğitlerin işidir."


Zıttı kesinlikle nefret değil, kayıtsızlıktır. bir anda nefrete dönüşmesi aşkın bittiği anlamına gelmez


O varken nefes alıp, o yokken nefes darlığı çekmektir. aldığınız nefesin yetmemesidir. sadece onunla sakinleşebilmek, kendini güvende hissetmektir. geleceğin ne olacağını bilmeyerek korku içinde yaşamaktır. en küçük bir hareketi ve jesti anlamlandırmaya çalışmak ve ele yüze bulaştırmaktır. batak eli dağıtırken, onun geçtiğini görüp, herkese yanlış dağıtmaktır. konuşurken kelimeleri karıştırmak ya da çok garip bir cümle kurarak onu dumur ederken, kendini de rezil etmektir. aslında silik olmaktır, sürekli kibar olmaktır, heyecandan fazla konuşamamaktır. bir gülümsese mutlu olmak, suratsızsa kendine yorup üzüntülere boğulmaktır. iyi bir şey değildir kısaca, fakat sahiplenmek için her türlü çabayı göstermektir


bazen şarkıdır

"i know someday you'll have a beautiful life, i know you'll be a star in somebody else's sky. but why.. why.. why can't it be oh can't it be mine?"

bazen de:

"now you're just somebody that i used to know."

bir sigara daha yakılır. üflenir geçmişe. içinden alıp götürür mü dertlerini, bilemem..


hiç özne kullanmadım şimdi ben bu yukardakileri yazarken ya, başlık da bilmece hani. yani neyi anlattım?? Nar'ı anlattım ben aslında, ve senle hiiiç ilgisi yok!


Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane!



bu kadar işte...

miydim ?


Sizi sakladığım yerde unuttum.Bağışlayın.Kalbime diyorum, en son oraya koymamış mıydım sizi ? Açtım kapadım mazinin çekmecelerini.Bir ömür aradım sizi.Dağılan takvim yapraklarını topladım da bir bir.Unutmaya alışırken buldum kendimi.Ve unutmak istemediğimi hatırladım.Hafızam günden güne zayıflıyor, kusuruma bakmayın.İsminiz?Bir sızı.Şuramda.Yüzünüzü yanlış hatırlıyor olmalıyım...Ben sizi bir vakitler çok sevmiş olabilir miyim? Boyunuz diyordum degil mi, afedersiniz.Zihnim hayli dağınık şu sıralar...Boyunuz diyince bahçedeki selvinin dallarına kuşlar konuyordu...bundan eminim.Annem masal anlatırdı o ağacın altında. Annem masal anlatır mıydı bana?Sanki ben boyunuzun gölgesinde bütün masallara inanmıştım.Bakın bundan da eminim.Anımsıyor musunuz siz de? Nasıldı?..Ben sizi evvel zaman içinde sevmistim.Sanki Kaf dağının ardındaydınız.Kırk gün kırk gece...


Sahi ben sizi çok sevmiş miydim?