Bir varmış, bir yokmuş ...
Kendinden sıkılıp duran insanların yaşadığı, hergün aynı şeyi yapıp durdugu bir ulke varmis. Adı Dünya'ymis. Buranin krali ise Giden'miş.. kaçıncı giden.
Giden her yaz parmagini dergi sayfalarinda gezdirir, en gunesli en palmiyeli adada durdurur ve 'Iste burasi' der gidermis. Bunu sirf giderken 'hayatimdaki yeni sayfa', donerken de 'o sayfayi kapattim' demek icin yaparmis.. Esprituelmis yani. Esprituelmis cunku rahat ve neseli keten pantolonlar gibi pufur pufurmus ruhu.. Tek derdi kardesi Kalan'in mutsuzluguymus, Kalan'a ise derdi sorulunca mutsuzlugunun Giden'den kaynaklandigini soylermis.. Giden'in teni altin rengi, saclari parlak, sanki kendini zor tutan bir gulusu varmis. Gozlerinde Japon cizgi filmlerindeki gibi bir isik cizgisi sanki bir yelkenli gibi derinlere yol alirmis. Giden'in agzi cok buyukmus yiyip icmekten; gezip anlatmaktan.. Kalan'in da kulaklari.. Giden'in gidisini duymaktan, anlatilanlari dinleyip durmaktan ve onu iten ruzgarlari kesmeye calismaktan..
Kalan bir gece ruyasinda Giden'in gittigi adayi gormus. Giden sahillerde kosup duruyor, palmiyelerin altinda margaritasini yudumluyormus.. Uyaninca Kalan, Giden'in ulkenin meydanindaki Hepburda heykeline bir bildiri asmis...:
''Sevgili Kalan Halki,
Sadece kralinin giden oldugu bir ulkenin halkina Giden halki degil, Kalan halki olarak seslenmek isterim. Giden bizi burda kendimizle birakip nereye gider? Bizim burda birbirimize baka baka aklimiza gelmeyen, ruhumuza gelmeyen, uzerimize gelmeyen seyleri mi bulmaya gider? O nerde? kimler var orda ve ne var orda? Simdi hepinizi benimle Giden'i bulup hukmune son vermeye cagiriyorum. Asıl kral Kalan olmalidir diyorsaniz yarin gun agarmadan ulkenin Liman'inda olunuz..''
Liman da limon seklindeymis.. bu limon; denizcilerin saclarina sekil verir, mektuplarin gun isiginda gercek kelimelerini bulur, Giden'in cok sevdigi karides salatasina sıkılır, Kalan'ınsa gözüne kacip yaşartırmış..
Sabaha karsi limanda butun Giden halki, ki onlara artik Kalan halki da diyebiliriz, toplanmis. Gece boyunca kafalarinda tarttiklari Giden'in kendisi degil, giden olmasiymis. Insan evinden giden istenmeyen bir misafire bile 'kal' dermis cunku. Giden hep gittigi icin; kendilerini yeni sularda yikanmakla mesgulken hayal eden bu insanlar; hep ayni sularda sert sabunlarla sabunlanirken bulmuslar. Sonra da oybirligiyle Kalan'i yeni kral secmisler, Giden'in de doner donmez cezalandirilmasina karar vermisler..İşe de Hepburda heykelini yıkmakla başlamışlar..
Gidilen liman hep limon.
Bu masal da burda basa doner ve kendini tekrar eder. Ta ki uyuyana kadar..
Tatli ruyalar.
02:53