5/24/2013

Doğrular

İnsan sevince, güvenmek isteyince gerçekten başka hiçbir şeye ihtiyaç duymuyor. Hayat boyunca tüm hisler ‘istemekle’ başlıyor. İstersen seversin, istersen nefret edersin, istersen barışır, istersen kavga edersin.

Mesela güvenmek; karşındakinin tavrından ziyade, senin isteyip istememenle alakalı bi konu. Gerçekten güvenmek istemeyen, sürekli aldatılacağından korkan insana bi çift sözüm var: ALDATILACAKSIN BEBEĞİM. Çünkü insan psikolojisi böyle sikko işte. Kendi korkuların yüzünden karşı tarafa gösterdiğin tavırlar, onu bi şekilde o yöne itiyor. Sonra ‘niye bunlar hep benim başıma geliyo yeaaa’ diye ağlarsın, çok normal.

“Ha düzgün insan var mı?” diyeceksin. Cevap veriyorum: Evet. Ama sen o düzgün insanı nerelerde aradığına dikkat et. Arkadaş ortamın, doğruların, en yakınlarına dikkat et. Çünkü bi yerdeki hafif bi kırık, seni yanlış bi dünya şeye itebilir. Farkında olmadan o dünyada anlık mutluluk öbekleriyle yaşamaya alışırsın ama yanlıştır işte. Doğru yolda yürüyen insanlara da anlam veremezsin. Çünkü o taraftan bu tarafa bakmak zordur ve kimse zoru sevmez.

“Şimdi sen doğru yolda olduğunu nerden biliyosun güzelim, kime göre neye göre doğru?” diyen moronlar olacaktır. Onlara da şöyle söyeyeyim; her iki tarafta da oldum. O yüzden doğruyu yanlışı bırakın da ben bileyim.

Öperler.