[ˈsʊ.iː ˈɡɛnɛrɪs]) has a meaning "of its own kind/genus" and hence "unique in its characteristics". The term is widely used to refer to (1) philosophy, when a concept is not available; (2) biology, when a species does not fit into a genus which includes other species; (3) law, when a special and unique interpretation of a case or authority is found to be necessary; (4) politics and societal norms, where there is no real authority perceived.
5/24/2013
hepsi geçti.
Hani ağladım ya. Hani insanlar beni üzdü diye çok ağladım ya.
Hani saçma sapan şeylere kafamı takıp kendimi daha çok üzdüm ya.
Dünyanın sonu gelmiş gibi hissettiğim anlar oldu ya.
Uzay boşluğuna düşmüş gibi yalnız ve çaresiz kaldığımı sandığım anlar oldu ya.
Hepsi geçti.
Geçen gün bir hastahanenin acil servisine hüngür hüngür ağlayan 20’li yaşlarda bi kız geldi. Annesi, kendisinden daha uzun boylu olan kızını toparlamaya, sakinleştirmeye çalışıyordu ama muhtemelen başa çıkmadığı için hastahaneye getirmişti. Kız hıçkıra hıçkıra ağlarken dudaklarından dökülen şu cümleyi duydum: Anne, insanın sevgilisinin ölmesi çok kötü bi şeymiş anne..
Günlerdir aynı şeyi düşünüyorum.
Kimse ölmemişti.
Onca zaman boşuna üzülmüştüm.
Her şeye çare bulunurdu çünkü kimse ölmemişti.
İnsanın sevgilisinin öldüğünü düşünmesi bile içini yakmaya yeterken, bunu yaşamak tarif edilemez bi acı olmalıydı..
Kimse ölmemişti, iyi ki ölmemişti.
Hepsi geçti.