ellerime baktım. titremiyordu...
kalkıp deli gibi koşmak istedim yeniden. bacaklarım yoktu, dudaklarım yoktu ve sesim yoktu. bağırmadım zaten ilk anladığımda.
Ağustos rüzgarının ardına takılmış birkaç kağıt dans ediyor ötede beride. uzakta, sandalyeleri ters dönmüş bi kahveden taze demlenmiş çay kokuları karışıyor simitçi çocukların bağırışlarına. ..
kalkıp deli gibi koşmak istedim yeniden. eviniz yoktu.döndüm.vazgeçtim.olmayan bacaklarla koşmak değil, yürümek iyidir dedim.
B. Necatigil diyodu ki; "Siz yine o maskeli balodan döndünüz,- Ben bu ismi verdim hayata -Duracak haliniz kalmadı hayatta Soyunup dökündünüz."
küstüm o zaman, aklıma gelince.küstüm, bacaklarımı, sesimi, çıt sesi gelen yeri bıraktım bi kenara, küsüp oturdum..
şarkı dinledim.babam kızıyor..yine de a.kaya'dan..
" Maskeli balo bitti,
yine gece evinize döndünüz.
Ayakta duracak haliniz kalmadı şimdi,
Bakmayın aynalara, aynalar kirli
Aynalarda rezil olur yüzünüz. "