12/18/2012

karıma mektup!

Bir tanem! 

Son mektubunda : 
"Başım sızlıyor 
yüreğim sersem!" 
diyorsun. 
"Seni asarlarsa 
seni kaybedersem;" 
diyorsun; 
"yaşıyamam!" 
Yaşarsın karıcığım, 
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda; 
yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı 
en fazla bir yıl sürer 
yirminci asırlılarda 
ölüm acısı. 
Ölüm 
bir ipte sallanan bir ölü. 
Bu ölüme bir türlü 
razı olmuyor gönlüm. 
Fakat 
emin ol ki sevgili; 
zavallı bir çingenenin 
kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli 
geçirecekse eğer 
ipi boğazıma, 
mavi gözlerimde korkuyu görmek için 
boşuna bakacaklar 
Nâzıma! 

    

Ben,
alacakaranlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarı kalmış bir şarkının acısını
toprağa götüreceğim...
Karım benim!
İyi yürekli,
altın renkli,
gözleri baldan tatlı arım benim;
ne diye yazdım sana
istendiğini idamımın,
daha dâva ilk adımında
ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
kellesini adamın.
Haydi bunlara boş ver.
Bunlar uzak bir ihtimal.
Paran varsa eğer
bana fanile bir don al,
tuttu bacağımın siyatik ağrısı.
Ve unutma ki
daima iyi şeyler düşünmeli 
bir mahpusun karısı..